bu şehir bana hayvan gibi davranırken

bu şehir bana hayvan gibi davranırken

bilmem nasıl kalırım insan

sarılırken şişelere, haplara, kaldırıma ve dumana

her gün aynıyken nasıl şaşırmam

bu yoldan nasıl sapmam

düştüğüm bu çukura nasıl saplanmam

bu şehir bana hayvan gibi davranırken

her gün bir ölüm için bilmezken geç mi yoksa erken

bir kalp ağrısıyla her gün sallanırken

içim ağrımış bunu da içime atarım derken

bu şehir bana hayvan gibi davranırken

balıktan uçmasını martıdan yüzmesini beklerken

anlamadılar bu şehrin beni düzmesini

her gün ayaklarının altında  ezmesini 

ve her şeyin beni üzmesini

her şeye rağmen beceremedim gülmesini

anlatamadım bu şehrin her gün derimi yüzmesini

içimin küsmesini ve bir çarpıntının süksesini

bu şehir bana hayvan gibi davranırken 

kaldıramaz oldum artık kafamı

beş yaşında o köprüye götürdüğü için değil

atmadığı için affetmedim yıllardır babamı

şimdi asmak istiyorum her köprüye benden geri kalanı

yoruldum bir gece daha beklemekten sabahı

bir gece daha

bir gece daha

bir gece daha

artık merak bile etmiyorum yarını

berrak bir umudum bile yarına kalmadı 

ve istemiyorum en ufak yardımı

önceden duyulsun isterdim

artık duyulsun bile istemiyorum bağırdıklarımı

bu şehir bana hayvan gibi davranırken

hayata tutunmak için binbir saçmalığa katlanırken

ve her seferinde bu deliliği dengelerken

her gece biraz daha kan kaybederken

erteleyemem bir gece daha

tahammülüm yok ne yarına ne yeni bir ızdıraba.

Popüler Yayınlar