YORULURKEN YAZILAN
on yedimde çıktım evden
bir ateş yaktım şairler parkı'nda
hiç kalmadı benden
o günden beri üşüyorum kimse değil farkında
yağmurdan kaçmak için bir ağacın altına saklanmayı bilmezken
anladım kaçtığımı ama saklanamadığımı dallar beni ıslattığında
kandan çok ağrı kesici vücudumda
bugün belki yorulmuşumdur
omuzumda bir tabutu taşımaktan yahut memleketten
kolici şaban abiye selam verdim sabah
ışıkları açmamış elektrik faturası çok geldiğinden
simitçi ismet abi tüm simitleri bitirmişti sabah
gülümsüyordu sevincinden
çok üzüldüm sabah, gözaltımın morardığının fark edilmesinden
iki dakika gülsem, geçemem öteye üzüntümden
bugün belki yorulmuşumdur
omuzumda bir tabut taşımaktan
sadece tutulur sanıp bırakmayı anca akıl edebildiğim kendi yasımdan
bir dağ olmaktan
sen dağsın dediğinde, artık yıkıldığımı anlatamamaktan
artık yıkıldım sanılsın
deme bana başın dumanlı da olsa sen dağsın
bunun kime ne faydası var
bu gece benim de kontrolümü kaybetmeye hakkım var.