bak burası benim en büyük acım

şimdi ne zaman kötü bir şey olsa 

benim en büyük acım bu değil diyorum 

bak burası benim en büyük acım 

bakmıyorum ayın beşi harici ayın kaçı

şimdi ne zaman kötü bir şey olsa

eskisinden daha sakinim, daha bıçkın

bak burası benim en büyük acım

bulamıyorum bazen karanlıkta bakacak bir açı

şimdi ne zaman kötü bir şey olsa

eskisinden daha yalnızım 

ödünç alınmış bir damatlık gibi eğreti duruyor üstümde hayatım

evet üstümde dedim

çünkü altında ezildim bir hayatın 

düşe düşe betona benzedim bayağıdır

benden geriye kalansa 

koyacak bir yer bulamadığım moloz bir yığın

bak bu benim en büyük acım

satı usta sabahın altısında çorbayı karıştırırken sordu acıyla aran nasıl 

diyemedim bak bu benim en büyük acım  

bak bu benim en büyük acım

beş arkadaşım cezada 

kalan beş arkadaşımın aklı kaçık

Öyledir ki sırtımızı bir yere yaslarız 

ve ışıklar hep açık

anlatmak isterdim bak bu benim en büyük acım

dizimin üstüne çöküp konuştum hep tanrıyla 

ve bu en cevapsız kalan çağrım

bu cevapsız çağrıları cevaplardan tanırım

öğrendim bana en büyük acımdan kalan haptan

beni taşımayı becerebilen halattan

ve atlasam mı diye düşündüren kattan

boğulduğum denizin dalgalarını ve 

bir gemi nasıl batırılır öğrendim ama olamadım yine de bir kaptan

beş kişi körebe oynamayı öğrendik 

derme çatma bir çardaktan 

tanıdık sesleri duyup onlara ulaşamamayı 

öğrendik birbirimize attığımız dayaktan

eve gittiğimizde kimse ne oldu diye sormadı

ve yaralarımızı kendimiz sarmayı öğrendik 

destek alarak bir taştan

bu en büyük acım değil

şimdi en büyük acımı yaşayacağım

bu şiire tekrar başlarım en baştan

yeni acılar yeni şiirler getirirmiş

yeni acılar topluyorum her yaştan.




Popüler Yayınlar